BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİGÜNÜMÜZ ALİMLERİTÜRKİYE

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP’İN DİLİNDEN “ÜSTAD BEDİÜZZAMAN”

thumbs_zubeyirgunduzalp

Dava arkadaşı Zübeyir GÜNDÜZALP’in dilinden Üstad Bediüzzaman Said Nursi

Nur Risalelerinin müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleridir. Bu zat-ı Nuranî, büyük bir insan-ı kamil, dahi bir İslam müellifidir. Misli benzeri pek ender olan namdar bir İslam mütefekkiridir. Şarkî Anadolu afakında parlayan bir ateşpare-i zekadır. Envar-ı Kur’aniyenin fem-i mübareklerinden fışkırdığı bir hazine-i ulumdur. Fart-ı zeka ve hafızaya malik ve meşhur olan bir nadire-i Hilkattir. Harika bir iradeye, ruhî bir kuvve-i kudsiyeye, Kur’an-ı Hakimin feyz-i dersiyle, Resul-i Ekrem Aleyhisselatü Vesselamın, talimiyle, adeta fevka’l-beşer diyebileceğimiz bir ikna, bir irşad, tenvir ve teshir kudretine mazhar bir mana adamı, bir muallim-i ekber ve bir hatib-i umumidir.

Evet, O Bediüzzaman ki, tek başıyla, dünya dinsizliğine meydan okuyan, harikulade bir îman kuvvetinin timsalidir.

Evet, O Bediüzzaman ki, Peygamber-i Zişan’ımız iki cihan serveri, Resul-i Ekrem Aleyhisselatü Vesselamın, bu asırda efal, ahval ve akvaliyle, eserleri, ilim ve hizmetiyle, bir varis-i Peygamberi olduğu aşikar bir surette görünen bir zattır.

Bediüzzaman ki, din düşmanları, gaddar zalimlerin karşısında, îman ve İslamiyeti, emsalsiz bir celadet, şecaat ve şehametle müdafaa eden, cihad-ı mukaddesenin serdarlığını ifa etmiş bulunan bir mücahid-i ekberdir.

Bediüzzaman ki, yüce Peygamberimiz Resul-i Ekrem Aleyhisselatü Vesselamın senasına mazhar Türk milletinin ve millet-i İslamın medar-ı iftiharıdır. Nesilden nesile intikal eden, Kur’anî hizmetiyle ve eserleriyle, Türk ve İslam tarihini şan ve şereflerle donatan tarihi bir insan-ı ekmeldir. Bu asırda bir serdar-ı İslam ve bir sertac-ı insandır.

Bediüzzaman ki, bin seneden beri İslamiyet’in bayraktarlığını yapan şanlı ve namlı milletimizin, Nur Risaleleriyle münevver bir önderidir, en mütekamil, en mutemet ve müstakim bir mürşiddir. Bu hakikat, İslam ordusunun sevgi, hürmet ve tazimle kalbinde yaşattığı nuranî bir varlıktır. Eserleriyle, milyonlarca mü’minlerin gönlünde yüksek bir mevki ihraz etmiş bulunan müessir bir mürşid-i azamdır.

Bediüzzaman ki, yüz binlerce bu mübarek vatan evladının okuduğu Nur Risalelerinin ilmî kuvvet ve rüçhaniyetiyle, eserleri en çok okunan ve cihanpesendane bir revaca nail olan bir İslam müellifidir. Bütün varlık halitası Kur’an’ın nuruyla nurlanmış; kalbi İslamî cevherlerle donanmış; dimağı. Kur’anî ve ledünnî ilimlerle tenvir edilmiş; manevî mevcudiyeti, îman ve Kur’an hakikatleriyle teçhiz edilmiş bir ilim, irfan ve îman timsalidir.

Bediüzzaman ki, bütün maddî kuvvet ve imkanlara sahip olan zalim din düşmanlarının İslamiyet’i yok etmek icraatları karşısında. harikulade bir îman kudret ve şehametiyle şahlanarak, cihad-ı mukaddes bayrağını açan manevî bir kahraman-ı azamdır. Din düşmanlarını mağlubiyet vadilerine, hezimet gayyalarına yuvarlayan bir esedullah, bir seyfullah ve bir saykal-ı İslamiyet’tir.

O Bediüzzaman ki, deniz gibi engin ve zengin bir ilimle manevî servetlerin şahikasına yükselmiş hikmetfeşan bir hakîm-i İslam ve beliğ bir bedîülbeyandır.

Bediüzzaman ki, manevî, hikemî, irfanî, gül-ü Muhammedî (a.s.m.) ile dolu bir gülistanda Kur’anî hakikatleri terennüm eden bir bülbül-ü şeydadır. Ruhları teshir ve maneviyatı tehyiç eden ezvak-ı tayyibeyi müheyyiç kılan, akl-ı selimi zenginleştiren, kelam-ı İlahî-yi füsunkar nağmeler ile ilan eden, güzeller güzeli, güzelim, şakrak bir andelîb-i yektadır.

En azgın ölümler ona zincir vuramamıştır. O volkanlar gibi coşkundur. Adeta yalçın kayalardan örülen şahikalardan aşmıştır. Onun eğilmeyen dağlar gibi dik başı mahvolmak hengamında bile dinsizlere ser-füru etmemiştir. Gül yüzlü melekler gibi rikkatle gülümser. Kar kış dememiş, üzülüp acı duyup ye’se düşmemiştir. Güneş sönse, ay batsa, gökler yıkılıp çökse, en sarp uçurumlar civarını sarsa, O davasından ve mücahede-i dîniyesinden dönmeyecek bir yaratılışta idi. Ruhunda îmanla yanan meş’ale sönmemiş ve söndürülememiştir. Kalbinde yanardağ gibi haşmet ve azamet saçan mukaddes bir îman vardı.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, tarihte misli görülmemiş işkence ve zulmün envaına giriftar edilmiştir. Barbarca ve hunharca muameleler yapılmıştır. Başlı başına birer facia olan gaddarane işkenceler içinde bırakılmıştır. Vahşi bir kavmin dahi yapamayacağı gayet vahşiyane icraatlar yapılmış, îmanî hizmetinin önüne geçilmeye ve durdurulmasına çabalanmıştır. Onun öz vatanındaki esaret hayatı acı hakikatlerle doludur.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, cihad-ı ekber-i dîniyenin pişdarı, rehberi ve öncüsüdür.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin dinsizlere karşı kahramanca mücadelesi, zalimlerin taarruzlarına göğüs germesi, işkence ve zulme karşı sabır ve metaneti, îmanı kuvvetlendirmek ve kökleştirmek kuvvetini kendine bahşeden, yine ondaki îman kuvveti olmuştur.

Cenab-ı Hak, üstadım Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini ender ve cami bir ayine ve külli ve daimi bir ubudiyeti eda edecek ulvi bir mahiyette yaratmıştır. Harikulade bir şecaat, cesaret ve fedakarlık seciye-i aliyesine mazhar kılmıştır. Nazirsiz bir akıl ve farklı zeka, bahr-i umman misillü bir ilim ve irfan ihda eylemiştir.

Üstadım Bediüzzaman Sald Nursi Hazretleri hayat-ı içümaiye-i beşeriye semasının güneşleri, ayları, yıldızları olan enbiya ve evliyanın bu asırda Ümmet-i Muhammed’in ve beşerin imdadına gönderilen yekta bir varis-i Nebevi ve ferd-i ferid makamında bir serdar-ı velidir. Buna doksan senelik harikulade ilmi, manevî şahsiyeti, Nur Risaleleriyle hayat-ı içtimaiye-i beşeriye deki gayet müessir ve müdavim hizmet-i Kur’aniye ve îmaniyesi vukuat halinde bir şahid-i sadıktır.

O parlak ve cevval bir zekaya malikti.

Hazret-i Şah-ı ekber Bediüzzaman Said Nursi, bir halaskar-ı İslamdır.

İlgili Makaleler

2 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı